YAŞLILARIMIZA BİR HAFTA DEĞİL, HER GÜN DEĞER VERELİM!
İbn-i Sina Enstitüsü ve Dünya Yaşlanma Konseyi Başkanı Gerontolog Dr. Kemal Aydın, yaşlı haklarının insan hakları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bir toplumun gelişmişliği, yaşlılarına nasıl davrandığı ile ölçülür" dedi. 8-24 Mart Dünya Yaşlılara Saygı Haftası’nda Farkındalık Çağrısı yapan Gerontolog Dr. Kemal Aydın, "Yaşlılarımızı yalnızca bir hafta değil, her gün hatırlamalı ve onlara hak ettikleri değeri göstermeliyiz. Onlar bizim hafızamız, köklerimiz ve geleceğimizin rehberleridir." ifadelerini kullandı.
Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de yaşlı nüfus hızla artıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 65 yaş üstü nüfus 2023 itibarıyla toplam nüfusun %10,2’sine ulaştı. 2050 yılına kadar bu oranın %22’yi aşması bekleniyor. Dünya genelinde ise yaşlı nüfusun 2 milyarı geçeceği tahmin ediliyor. Bu demografik dönüşüm, toplumların yaşlılara yönelik politikalarını gözden geçirmesini ve onların haklarını güçlendirmesini zorunlu kılıyor.
İbn-i Sina Enstitüsü ve Dünya Yaşlanma Konseyi Başkanı Gerontolog Dr. Kemal Aydın, 18-24 Mart Dünya Yaşlılara Saygı Haftası kapsamında, yaşlanma sürecine dair farkındalık oluşturmak ve yaşlıların toplum içindeki yerini güçlendirmek amacıyla geniş çaplı bir çağrıda bulundu.
“YAŞLILARA SAYGI, MEDENİYETİMİZİN BİR ÖLÇÜSÜDÜR”
Gerontolog Dr. Kemal Aydın, yaşlıların toplumsal hafıza ve kültürel mirasın taşıyıcısı olduğunu belirterek, "Büyüklerimiz sadece yaş almış bireyler değil, aynı zamanda birer tecrübe hazinesidir. Onlar, geçmişin bilgi ve birikimini taşıyan, geleceğe ışık tutan rehberlerdir. Toplum olarak onların dualarını almak, tecrübelerinden yararlanmak ve saygımızı göstermek en büyük sorumluluklarımızdan biridir. Unutmayalım ki bugün biz onların yerinde değiliz ama bir gün mutlaka olacağız." ifadeleri kullandı.
Ancak, günümüzde yaşlılara duyulan saygının ve ilginin giderek azaldığına dikkati çeken Dr. Aydın, yaşlı haklarının insan hakları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Bir toplumun gelişmişliği, yaşlılarına nasıl davrandığı ile ölçülür. Yaşlı bireylerin sosyal hayattan dışlanmaması, ekonomik bağımsızlıklarının korunması ve sağlık hizmetlerine erişimlerinin sağlanması, temel insan hakları kapsamında değerlendirilmelidir. Bu konuda farkındalığı artırmak hepimizin görevidir." diye konuştu.
HUZUREVLERİ SON ÇARE OLMALI, ‘SAĞLIKLI YAŞAM KÖYLERİ’ KURULMALI
Yaşlıların sadece bakım hizmetine muhtaç bireyler olarak görülmemesi gerektiğini belirten Dr. Aydın, onların toplumsal hayata aktif katılımını destekleyen projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Bu kapsamda, "Sağlıklı Yaşam Köyleri" konseptinin Türkiye’de uygulanması gerektiğini vurgulayan Dr. Aydın, "Geleneksel huzurevleri, yaşlıları toplumdan izole eden yapılar haline gelmemeli. Avrupa'da ve Amerika’da örnekleri bulunan ‘Sağlıklı Yaşam Köyleri’ modeli, yaşlıların doğayla iç içe, tarımla uğraşabilecekleri, sosyal ve kültürel aktivitelerle meşgul olabilecekleri, kendilerini yalnız hissetmeyecekleri bir ortam sunuyor. Türkiye’de de bu modeli hayata geçirmeliyiz." şekilde konuştu.
Bu model kapsamında, yaşlı bireylerin hem fiziksel hem de zihinsel olarak aktif kalmasını sağlayacak "Yaşlı Üniversiteleri", "Kuşaklar Arası Dayanışma Merkezleri" ve "Dijital Uyum Programları" gibi projelerin geliştirilmesi gerektiğini belirten Aydın, yaşlıların bilgi ve deneyimlerini genç nesillere aktarmalarının teşvik edilmesinin önemine dikkat çekti.
YAŞLI HAKLARI GÜÇLENDİRİLMELİ
Dünya genelinde yaşlı haklarının yeterince korunmadığını belirten Dr. Aydın, bu konuda küresel çapta bir seferberlik başlatılması gerektiğini ifade etti. Birleşmiş Milletler’in "Yaşlı Hakları Evrensel Beyannamesi" oluşturması gerektiğini savunan Aydın, şu başlıklara dikkat çekti:
- Sağlık hakkı: Her yaşlının kaliteli sağlık hizmetlerine erişimi garanti altına alınmalıdır.
- Sosyal güvenlik: Yaşlı bireylerin ekonomik bağımsızlığını koruyacak sosyal destek mekanizmaları artırılmalıdır.
- Toplumsal katılım: Yaşlılar toplumun aktif bir parçası olarak kültürel, sosyal ve ekonomik hayatta yer almalıdır.
- Nesiller arası bilgi aktarımı: Yaşlı bireylerin deneyim ve bilgileri genç kuşaklara aktarılmalı, eğitim ve mentorluk programları yaygınlaştırılmalıdır.
Gerontolog Dr. Kemal Aydın, devlet politikalarının yaşlı haklarını güvence altına alacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
"Yaşlılık sadece bireysel bir mesele değildir, toplumsal bir meseledir. Bugün yaşlıların yaşadığı sorunlara çözüm bulamazsak, yarın aynı sorunlarla biz de karşı karşıya kalacağız. Sosyal güvenlikten sağlığa, eğitimden dijital dönüşüme kadar her alanda yaşlı dostu politikalar geliştirmeliyiz."
"YAŞLILARA SAYGI, GELECEĞE SAYGIDIR"
Yaşlıların sadece bakım hizmetine ihtiyaç duyan bireyler olarak değil, toplumun değerli üyeleri olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Aydın, çağrısını şu sözlerle sonlandırdı:
"Yaşlılarımıza sahip çıkmak, sadece insani bir sorumluluk değil, aynı zamanda hepimizin geleceği için atılması gereken bir adımdır. Bugün onların yanında olursak, yarın biz de yalnız kalmayız. Yaşlılara saygı, geleceğimize saygıdır!"