Merih Eyyüp Demir

[email protected]

ANLAMAYA ÇALIŞMAK: Z KUŞAĞI

Son günlerin en popüler konusu Z kuşağı konuşulmaya devam ediyor

Ağırlıklı olarak siyasi pencereden ve kime oy verir ya da vermezler hesaplarının yapıldığını da üzülerek izlemekteyim. Kaldı ki üzerlerine yazılan yazılarda; temelde sorgulayıcı bir kuşak oldukları kanaati hesaba katıldığında, bugünden yarına ne zaman ne yapacaklarının kestirilmesinin de pek mümkün görülemeyeceğini hesaba katmamız gerektiğini düşünmekteyim. Bunlar bizim evlatlarımız, bunlar bizim geleceğimiz. Evlatlarımız için daha iyi bir gelecek nasıl hazırlayabilirizin kaygısını taşımalıyız. Gerçekten yazılıp çizildiği gibi mi? Bunların hesabını yapmalıyız.

Genel olarak hayata bakışları %30’lar düzeyinde memnuniyet göstermekte olan kuşağın %60 civarında kararsız, %10 civarında memnun olmadıkları görülmektedir. Bu durum yaşadığımız çağın verileriyle birlikte değerlendirilmekle birlikte, hayattan beklentilerine de dikkatle bakılmalıdır.

Kuşak için önemli kavramlar sıralamasına baktığımızda adalet, özgürlük, sağlık, vatan, bayrak, çevre, kariyer, eğlence, aile ve akraba bağları, arkadaşlar sıralamasını görmekteyiz. Fazla önemsemedikleri konuların ise taraftar olunan takım, modayı takip etmek ve etnik köken gibi ilginç bir takım sonuçları görebiliriz.

Boş zamanlarını daha çok kitap, internet, spor ve gezmek eylemleri ile doldurduklarını ifade etmektedirler. Sohbet konuları arasında dersler, insan ilişkileri, siyaset sayılabilir. Toplumsal konularda tepkilerini arkadaş ve akran sohbetleri, sosyal medya paylaşımları, aile üyeleri ile paylaştıkları görülmektedir. Toplumsal konulardaki duyarlılığı konusunda yapılan tartışmalarda A-politik vurgusu yapılan kuşağın tam olarak böyle olmadıklarını, aksine politik konularda çok hassas olduklarını düşünenlerdenim. İlgisiz olduklarını düşünenlerin; yaş aralığı olarak farklı bir bakış açısına sahip olmaları, geçmişten getirdikleri ve özellikle ağır bir politize dönemden geçmiş olmaları ile yorumlanabileceği kanaatindeyim. Olaylara aynı bakış açısıyla değerlendirmeler getirmiyor oluşumuzun bizleri bu yanılgıya sürüklemiş olabileceğini de göz ardı etmemeliyiz. Özellikle bir önceki kuşağın sosyal medyayı kullanım biçimi ile bu yaş grubunun kullanım biçimlerinin farklılığını da hesaba katmalıyız. Z kuşağı; sosyal medyayı daha çok vakit geçirmek, durum paylaşmak, müzik dinlemek ve bir şeyler öğrenmek amacıyla kullanmaktadırlar. Kuşağın ağırlıklı olarak Youtube kanalını takip ettikleri gözlemlenebilir. Abone olunan içerikler sıralamasında bilim, eğitim, eğlence, yemek, gezi, oyun, kültür, sağlık, ekonomi ve moda sıralaması bizlere bu kuşak hakkında çok değerli bilgiler vermektedir.

Bu kuşağın sosyal medyada %70’ler düzeyinde herhangi bir siyasetçiyi takip etmedikleri de hesaba katıldığında ilk seçimde oy kullanacak bu kuşağın şimdiden üzerlerinde bir takım siyasi hesaplar yapmanın ters tepme olasılığı yüksek görünmektedir.

Unutmamamız gereken temel nokta, adı ne olursa olsun bunlar bizim evlatlarımızdır. Bunlar bizim geleceğimizdir. Evlatlarımıza en sağlıklı geleceği hazırlamak bizim görevimizdir. Evlatlarımızın geleceği ile ilgili şimdiden bir takım hesaplar içerisine girmeden; dünyanın gelecek zaman dilimlerini de hesaba katarak, dünden daha iyisini bırakıp, gelecekte çok daha iyi şeyler bekleme hakkını kendimize ve evlatlarımıza vermeliyiz.