Şakir SARIÇAY

[email protected]

GALETA UNU DEYİP GEÇMEYİN

Türk Dil Kurumu Sözlüğü’ne baktığımızda; İtalyanca bir kelime olan galletta (gale’ta) Fırında pişirilerek kurutulmuş yuvarlak ve uzun peksimet şeklinde tanımlanıyor

Türk Dil Kurumu Sözlüğü’ne baktığımızda; İtalyanca bir kelime olan galletta (gale’ta) “Fırında pişirilerek kurutulmuş yuvarlak ve uzun peksimet” şeklinde tanımlanıyor. Galeta unu ise; “Galetadan veya kızarmış ekmek kabuğundan yapılan un” olarak belirtiliyor.

Yerli ve yabancı mutfakların tümünde Galeta unu başlangıçta; bayat ekmekleri değerlendirmenin en iyi yollarından birisi olarak görülmüş.

Küçük bir araştırma yaptığınızda; Galeta ununun evde çok kolay hazırlanabileceği, hatta kapalı bir kavanoza koyarsanız uzun süre dayanabileceği, evlerin mutfaklarında sıkça kullanılan bir malzeme olduğu, köfte içi hazırlamada, her çeşit et, tavuk, balık, sebze, soğan halkası, patates vb. kızartmalarda kullanılabileceğinin belirtildiğini görürsünüz.

Peki;  bayat hatta belki de ufaktan küflenmeye yüz tutmuş ekmeklerden yapılmış galeta unları ile gıdalarınızı pişirmek fikri size yakın mı? İki defa pişirilmiş ekmek ne kadar sağlıklı olabilir?

Geri dönüşüm son derece yararlı bir konu iken Gıda Sektöründe geri dönüşüm veya bayat ekmeğin bitpazarı olur mu? Gıda Sektöründe özellikle ekmekte geri dönüşüm yerine israfın önlenmesi daha uygun olmaz mı?

Elbette ki yerinde kullanıldığında geri dönüşüm; atık maddelerin tekrar işlenmesi böylece yeni hammadde kaynakları kullanma ihtiyacının azaltılması açısından son derece önemli. Kağıt, plastik, cam, alüminyum, pil, demir, çelik, bakır, cep telefonu, bataryalar, elektrikli aletler, aküler, hurda araçlar, beton, ahşap, doğada çözülebilen maddeler geri dönüşüme girmekte. Bu haliyle geri dönüşüm sektörüne insanlığın büyük bir teşekkür borcu var ve sektör oluşturduğu istihdam alanıyla takdire şayan. Geri dönüştürülemeyen, bir defalık üretilen, doğayı binlerce yıl kirleten ve genellikle de plastikten yapılan maddeler ise insanlığın en büyük tuzakları olup sağlığımızı da tehdit etmeyi sürdürüyor.

Zaman zaman özellikle gıda sektöründe sap ile samanın birbirine karıştığını ne yazık ki görüyoruz. Bu nedenle; beslenme yolu ile insan sağlığına doğrudan etki eden Gıda Sektörünün steril bir alanda tutulmasını önemsiyorum.

Geri dönüşüm ekmekten galeta unu yapılmaz  

Gıdada bilim, teknoloji ve hijyenin hızla değiştiği ve geliştiği günümüzde “Sağlıklı Gıda” gıda sektöründeki Ar-Ge çalışmaları ile de taçlanıyor. Bu nedenle; günümüzde mutfak sanatları olarak tanımlanan gıda hazırlama ve pişirme yöntemlerinin en sağlıklısına olan rağbet de hızla artıyor.

Sağlıklı ve hijyenik gıda üretimi tekniklerine kulak tıkamak yerine doğru malzeme ile doğru üretimin hayati bir öneme sahip olduğunun bilincine varmamız gerekiyor.

Günümüzde tüketiciler adeta depresyona girmiş durumda. İnsanlar ne yiyeceklerini şaşırdıklarını belirtiyor. Sektördeki bu depresyonun tedavi edilmesinin zamanı geldi de geçiyor.

Soruna galeta unu açısından bakıldığında; Fırından taze taze aldığınız bir kaç ekmeğin bile beton mutfaklarda küflenmeden en fazla bir gün dayandığı günümüzde; bayat ekmeklerin toplanması, sağlıksız koşullarda depolanması, bu bayat ekmekler ile endüstriyel galeta unu üretilmesi, bunların paketlenerek piyasaya sürülmesinin insan sağlığı açısından uygun olmadığını düşünüyorum.

Tüketiciler son zamanlarda doğrudan buğday unundan galeta unu yapan firmaların ürünlerini tercih etmeye başladı. Artık uluslararası bazı fastfood firmaları da geri dönüşüm galeta unundan uzak durmaya özen gösteriyorlar.

Yıkıcı rekabet şartlarının olduğu çalışma yaşamındaki tüketicilerin zaman darlığından dolayı her zaman en doğrusunu tercih etme şansları yoksa da bizlerin onları bilinçlendirme görevi vardır.

Market raflarını süsleyen ve alışveriş sepetine giren her galeta unu gerçekten sağlıklı mı bu bilincin oluşturulması gerekiyor. Bilinçsiz depolanan, kontrolsüz koşullarda bayat ekmeklerin fırınlanarak öğütülmesi ile endüstriyel galeta unu yapılamayacağı, galeta unu imalatı aşamasında fırınlama ile bakterilerin, küflerin yok olmayacağı gibi aflatoksin gibi mikro toksinlerin ölmeyeceği, özellikle hamile ve emziren bayanlar ile tüm tüketicilerin küflü yiyeceklerden uzak durması gerektiği, herhangi bir yeri küflenmiş bir gıdanın diğer bölümlerinin de asla yenilmemesi gerektiği unutulmamalıdır.

Son olarak; bayat ve küflü ekmekten değil de doğrudan buğday unundan üretilen et, tavuk, balık, patates, soğan halkası vb. yiyeceklerin pişirilmesinde lezzeti doruğa çıkaran ve modern ar-ge çalışmaları sonucu oluşan yöntemler ile üretilen galeta ununun mutfak tezgahlarımızda uzun yıllar boyunca yerini koruyacağını düşünüyorum.