Ergün DUR

[email protected]

GİTTİLER.. BİNLERLE..ONBİNLERLE..YÜZBİNLERLE…

Onlar tarihi kalemleri ile değil, kanlarıyla yazdılar.. Yıl 1915.. Adları mı? Mehmet, Mehmetçik.. Tek varlıkları CANları.. Hani İstiklal Şairimizin dediği gibi..” Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!

En güzel zaferler kardeşlik ruhuyla kazanılmıştır. 16-17 yaşındaki bir Diyarbakırlı ile Konyalıyı, Malatyalıyı, Trabzonluyu, Kütahyalıyı, Mersinliyi,Edirneliyi aynı cephede buluşturan, yan yana şehit düşüren bu kardeşlik ruhumuzdur.

Türk Milleti nin Çanakkale de elde ettiği bu zafer, bütün dünyaya verilmiş bir insanlık dersidir.. 1915 yılında Türkiye"de 5 Lise, bazı tarihçiler göre ise 3 lise yani Galatasaray, Konya ve İzmir Lisesi hiç mezun vermedi, daha doğrusu veremedi. Çünkü mezun olacak öğrencileri Vatan için savaşmaya gitti ve bir daha dönmedi. Çanakkale ve İstiklal Savaşı"na katılan çok sayıda çocuk, vatan savunmasında destan niteliğinde kahramanlık örnekleri sergileyerek, "meçhul çocuk askerler" olarak Türk tarihinde yerini aldı. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuri Köstüklü, Türk milletinin vatan savunması verdiği dönemlerde erkek ve kadınlar kadar çocukların da çok önemli görevler üstlendiğini söyledi. Türk çocuklarının milli bir sorumluluk şuuru içinde gösterdikleri fedakarlıklar, çektiği çileler ve eziyetlerin tam olarak bilinmediğini vurgulayan Köstüklü, Anadolu"nun hemen her köşesinde, özellikle işgal gören yörelerde, çocukların da bir destan niteliğinde kahramanlık örnekleri sergilediğini anlattı. Çocuk askerler üzerine bir araştırma yaptığını ve elde ettiği bilgileri bazı seminerlerde sunduğunu dile getiren Köstüklü, bunlardan bazılarını şöyle sıraladı: "Antep savunmasında Kebapçı Said Ağa"nın oğlu küçük Mehmet, Şahin Bey"in oğlu Hayri, şehit Yolağası"nın oğlu Mehmed Ali gibi 11-12 yaşlarındaki çocukların özverisi göz yaşartıcı boyuttadır. Bu çocuklar Arslan Bey"in başında bulunduğu milis kuvvetlerinin içinde diğer Kuvayi Milliyeciler gibi silahlı olup yeri geldiğinde çatışmalara katıldılar ve çoğu zaman da istihbarat hizmetinde bulundular.

Vatan, Bayrak, Ezan, Namus Onlara Emanetti.. Ölmeden onlara sahip çıkamayacaklarını anlayınca eve dönmekten vazgeçtiler..

Kuzularını kınalarken analar, kurtarmadan vatanı dönme dediler… Peygambere komşu olmak için dönmedi kimse.. Dönmedi ONBEŞLİLER.. Bizlere, bu hayatın yeni sahiplerine inandıklarını teslim etmeye yürüdüler..

Biliyorlardı omuzlarındaki yük mukaddes bir yüktü

Şunu da çok iyi biliyorlardı

Allah yardım edecekti O en büyüktü

Yollara düştü küçük Mehmetler

Bu kez sevdanın ismi konulmuştu

Ayrılık gününün şafak vaktinde

Cenneti gördü hepsi düşlerinde

Ölümün kucağına koşmak

Hiç bu kadar zevkli olmamıştı

Anneden, babadan, kardeşlerden geçtiler

Candan geçtiler, Yardan geçtiler… Kınalı serdengeçtiler…

Dünyalık düşleri bir kenara itip öteleri tercih ettiler

Arkalarından el sallayanlar, dua mırıldananlar

Gidenlerin dönmeyeceğini biliyorlardı

Mehmetler de sevdiklerinin yüreğine

Gömüleceklerinin farkındaydı

(Mehmet Orhan Durdu)

Bu bir savaştan çok ama çok öte bir olaydı.. Bir destandı.. Düşünün Metrekareye 6000 mermi… İnanılacak gibi değil.. Değil mi? Her bedende yaklaşık 3000 mermilik yer bulmuştur.. Bu topraklarla aramızdaki bağ da böyle yoğun olmalı.. Şehitlerimiz üzerine düşeni yaptı.. Gittiler.. Binlerle, onbinlerle, yüzbinlerle gittiler.. Gece bitti. Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.”

Çanakkale Şehitlerimizi, Gazilerimizi Rahmetle, minnetle saygıyla anıyoruz..