AYASOFYA’NIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Kâbe, Mescidi nebi, Mescidi Aksa dan sonra İslam dünyasında en çok konuşulan Mabet.

1453 yılına kadar Kilise olarak konuşuluyordu. Sonra Cami olarak konuşulmaya başlandı.  

   Hıristiyanlar yasta, Müslümanlar Peygamberin müjdesine mazhar oldukları ve Bu kiliseyi kılıç hakkı olarak Camiye çevirdikleri için mutluydu ve bu mabet bütün İslam dünyası ve Hıristiyan dünyasında daha bir ünlendi. Daha çok anılmaya başladı.  1934 yılında Müzeye çevrilirken Hıristiyan dünyasını buruk sevince boğarken, İslam dünyasında büyük bir üzüntüye neden olmuştu.

86 yıl Müslümanlar Ayasofya’nın Zincirlerini kırma hayali ideali ve hedefi ile büyüdü.

Bizim nesil için Ayasofya’nın Zincirlerini kırmak kutsal bir ideal, büyük hedefti. 24 Temmuz 2020 Ayasofya’nın zincirlerinin kırıldığı ve Mabet olarak En son din olan İslam la tekrar buluştuğu bir Cami oldu.  Kubbesinin Altında Mihrabı, Minberi ve Kürsüsü olan bir Cami olarak Kıyamet’e kadar İnsanlığa Allaha (cc )secde edilen Bağımsızlığın simgesi Hutbesi okunan, Kürsüsünden İnsanlığı Kuranın, Sünnetin ve ilmin ışığında hakikatlerin öğretildiği bir Cami olarak devam eder inşallah.

Camiler sadece namazların bir tören havasında kılındığı yerler değildir.

Camiler Mihrabı,  Minberi ve Kürsüsü ile bir anlam kazanır. Onlarla bir bütündür ve Cami adını alır. Minberi ve Kürsü olmayan mescitleridir.

Mihrap yeryüzünde Dünya ve Ahret hayatının tek hâkiminin  “Allah (cc) olduğunun idraki ve tasdiki anlamını taşıyan bir yöneliş olduğunu kabul eder.

 Minber Müslümanların Egemenlik ve Bağımsızlık sembolü olarak Müslümanların seçtiği liderin veya onun temsilcilerinin Müslümanlara hitap ettiği bir makam.

Kürsü Camiyi Medreseye, okula, İslam’ın ve ilmin öğrenildiği, Erkam’ ın evlerine çeviren bir makam.

Burada İman, Amel, ibadet, Ahlak, Sosyal davranışlar ve yaşamın her alanını ilgilendiren konuların anlatıldığı öğretildiği bir eğitim aracıdır kürsüler. Ayasofya’nın Camii kebire çevrilmesi ve bunun Ülkemizde ve İslam dünyasında büyük bir coşkuyla karşılanması bana camilerin işlevini tekrar hatırlattı sizinle paylaşmak istedim.

Her nimet Şükrü gerektirir.

Şimdi Zincirleri kırılan Ayasofya Camii Kebirinin bizden beklediği,  ilk Cumada coşku ile seccade ile buluşan 350.000 cemaatten ve bu sevinci Paylaşan Müslümanlardan,  Minberinde egemenliğini ilan eden Devletimizden Kürsüyü gerçek amacına kavuşturmaktır.  Ayasofya Camii kebirinin Kürsülerini vesile kılarak Bütün camilerimizde, Bütün İnsanların kardeşliğini, Müminlerin vahdetini, Bütün varlıkların insana emanet edildiği bilicini yerleştirmek için ilmi seferberlik düzenlemektir.

İnşallah Böylece bu nimete şükrü ede ederken Rabbim bizlere mescidi aksa Cami inin zincirlerini de kırmayı nasip eder.

Şimdilerde İslam’ın temel kurallarını yaşama derdi olmayanların, İslam’ın insanlara kazandırmak istediği değerleri önemsemeyenlerin, Ayasofya’nın Camiye çevrilmesine sevinç ve üzüntüsüne takılıp kalmayın.

Yüce Allah(cc) Bütün camilerimizi (Mihrap, Minber ve Kürsüleri ile) amacına uygun kullanmayı nasip etsin inşallah. (Gündemde Ayasofya olduğu için, Ayasofya camii kebirinin Kıyamete kadar gerçek görevini yapmayı nasip eylesin İnşallah.)

Bu arada Ayasofya siyasete alet ediliyor veya edilmiyor diyenlere bir önerim var.

Ayasofya Kilisesi Camiye çevrilirken amacı neydi? Kimlere hangi mesajlar veriliyordu?

 Ayasofya Camii Kebiri Müzeye çevrilirken amacı neydi? Kimlere hangi mesajlar veriliyordu ise. Şimdide Müzeden Ayasofya Camii Kebire dönüştürmek aynı amaca yöneliktir,  Aynı mesajı vermektir. Araştırın okuyun göreceksiniz.  Allah (cc) Nimetlere şükredebilmeyi nasip eylesin inşallah.