İbrahim YILDIRIM

[email protected]

MASKİ’NİN GİDERAYAK FATURASI!..

Geçen ki yazımda bahsetmiştim... “Manisa Büyükşehir’in yumuşak karnı MASKİ’dir” diye… Meğer MASKİ personelinin ukala ve saygısız muamelesine maruz kalan yalnız ben değilmişim....

Geçen ay su faturam 422,50 TL gelmişti. Bu ay tam 870,00 TL geldi. İki katından biraz fazla...

Komşularımıza da gelmiş; 1.000 TL ve üzerinde...

Düzenlemeler Cengiz Ergün’e mi ayarlıydı, yoksa Yeni Başkanı zor duruma düşürmeye mi matuftu bilinmez.

Başkan Ferdi Zeyrek’in “2 ton su 1 lira yaptım. Sözümde durdum” çabalarını "keen lem yekün" duruma düşürecek rakamlar bunlar.

TÜİK'in her ay açıkladığı enflasyon oranında suya zam yapan başka bir belediye var mı bilinmiyor.

O nedenle Manisa’da seçim sloganı olarak kullanıldı: “Türkiye’de en pahalı su Manisa’da” diye...

Başkan Ferdi Zeyrek çok iyi niyetli, genç ve gayretli biri. Hele O’nun Dilşeker Mahallesinde komşumuz “Fatma” teyzenin torunu olduğunu öğrendiğimden beri kanım ısındı. Randevu talep ettim. Onunla bir mülakat da yapmayı düşünüyorum. Kendisinin ilk icraatı bu eşel-mobil zam sistemini değiştirmek olmalıdır.

Geçen ki yazımda bahsetmiştim, “Büyükşehir’in yumuşak karnı MASKİ’ dir” diye…

Geçen haftaki yazım büyük yankı uyandırdı. MASKİ’den muzdarip olanlar, ellerindeki belgeleriyle bana ulaşırlarsa, onların sesi olacağımı söylemiştim. İlginç dönüşler aldım. Meğer MASKİ personelinin ukala ve saygısız muamelesine maruz kalan yalnız ben değilmişim.

Halil Çınar büyüğüm hem mesaj atmış hem de telefonla aradı. Mesajını aynen buraya alıyorum:

Hay Allah razı olsun sizden. Dillendiremediğim ama iyi bildiğim bir hususu ince ayrıntısına kadar yazdığınız için bu mübarek günde Rabbim sizden razı olsun. Daha buna benzer ne olaylar var ne olaylar… Hepsi başlı başına “Aziz Nesinlik” hikâyeler…

Mübarek gün diye yazmıyorum ama benim de size anlatacak MASKİ’lik çok hikâyelerim var. Tekrar selam eder, sabırla olayın sonunu beklerim sevgili İbrahim Bey…”

Daha sonra telefonda başından geçenleri de anlattı.

Bu da halamın damadı, eniştemizden:

İyi kandiller ve iyi Bayramlar Abi… Buna benzer biz de bir şeyler yaşadık. Yağmur suyunu bizim apartman girişine bağlamışlar. Neticede yapılan kendi hataları olmasına rağmen bizden 45.000 TL ücret belirleyip direkt abone faturalarına yansıttılar. Ödemezsen suyun kesilecek. Apartmanda mülk sahipleri hukuki yoldan hakkımız arayalım dedik ama lüzum yok denildi. Biz de işimizin olduğu ve ödediğimize razı olduk. Apartmanda en çok dairesi olan SY gerek yok, yapılan iş ve kullanılan malzemelerin dökümünü istemiştik ve göndermişlerdi. Yaklaşık bir hafta sürmüş baya büyük bir tamir ve tadilat olmuştu. Gereken indirimi yaptıklarını yoksa tam olarak alınsa yaklaşık iki katı tutuyordu dediler. Eşim yönetici olduğundan biz de işin içine dâhil olmuştuk.”

“MASKİ’NİN YENİDEN YAPILANDIRLMASI ŞART”

En güzel geri bildirimlerden birisi de emekli HSYK üyesi Manisa’mızın medar-ı iftiharı Ali Suat Ertosun büyüğümden:

“İbrahim Bey, Merhaba…

“Hadim devlet mi, hâkim devlet mi?” kavramı yıllarca tartışılır, daha da tartışılacak.

MASKİ’nin yeniden yapılandırılması şart. Bizim idare(ci)lerimiz pire için yorgan yakarlar. Geçmişte “Ceberrut Devlet” anlayışından şikâyet eden “insanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışını gerçekleştirdiklerini söyleyenler, maalesef aynı hatalara düşüyorlar. 6 senedir Beyaz Fille uğraşıyoruz. Dört senedir tarihi ve mitolojik Çaybaşı Deresinde kuruyan asırlık Çınar ağaçlarının kurtarılması için uğraşıyoruz. Verdiğimiz dilekçeler bir klasör oldu. Şifahi girişimlerimiz de sonuçsuz kaldı. Derenin temizlenmesi dışında bir adım ilerleyebilmiş değiliz. Ben de her halde bunların hikâyelerini yazacağım.

Size kolaylıklar diliyorum.”

Bu da MADOST (Manisa Sevgi ve Dostluk Grubu) Başkanı Recep Kafes Bey’den moral bulduğum bir mesajdı: 

“Saygıdeğer Büyüğüm, Değerli abim, MADOST olarak sizinle birlikte hareket edip Kamu yararına çalışmalarınızda yanınızda olacağız. Üzerimize ne düşüyorsa birlikte güç birliğiyle çözüm odaklı gayretlerimiz devam edecektir. Sizi ve ekibinizin başarılarını takip ediyoruz ve kutluyoruz iyi ki varsınız. Üzerimize ne düşüyorsa sizinle birlikte olduğumuzu ifade ediyorum. En kalbî duygularımla selamlarımı arz ediyorum.”

MASKİ BENİ MAHKEMEYE VERMİŞTİ

Şu başlık bile hayreti mucip değil mi? MASKİ abonesiyle didişiyor. MASKİ abonesini mahkemeye veriyor. 

ASLINDA MASKİ BANA PLAKET VERMELİYDİ. NEDEN Mİ?

Asansör boşluğumuzun su ile dolduğu şikâyetimiz üzerine MASKİ’nin elemanının 2022 Ağustosunda gelip de, eliyle şarteli kapatıp tekrar açarak kulağıyla dinledikten sonra, Bizim suyumuz size geliyor. Bu su dağ suyudur” teşhisinden sonra MASKİ binasında Genel Müdürü görmeye durumu ona anlatmaya niyetlendiğimde, hemen güvenlikçiler tarafından ablukaya alındım.

(Artık burası nezdimde ikiz kuleler değil de kibir kuleleridir. Beylerin halktan kopuk sırça köşkten idare ettikleri makarr-ı kibir. Aşağıdaki karşılaştığım muamele bunun izahıdır)

Genel Müdürü neden görmek istediğimi, sorunu öncelikle kendilerine anlatmamı istediler. Mecburen anlattım. “Sizi Daire Başkanımızla görüştürelim” dediler. Daire Başkanına vardığımda aynı durum orada da başıma geldi. Sekreteri ve güvenlikçiler, önce meseleyi kendilerine anlatmamı istediler. Mecburen onlara da anlattım. “Sizi Müdür Vekilimizle görüştürelim” dediler. Müdür Vekili olayı kavrayabilmek amaçlı odasına çağırdığı Şef “Murat Bey”ile görüşürken Müdür Bey gelen telefonlara bakmaya başlayınca da görüşmeye Murat beyin masasında devam ettik. Genel Müdür ile görüşeyim diye çıktığım MASKİ binasında görüşmek ancak Şef Murat Bey’e kısmet oldu. Allah için Murat Bey ilgilenmedi değil. Üstelik klor testi de yaptırttı. O da “Dağ Suyu” olduğunu doğruladı.

Bu arada Murat Bey, içinde bulundukları bu ikiz kulelerin altından da “Dağ suyu” çıkmakta olduğunu MASKİ olarak kendilerinin “Bir elektrikli motor marifetiyle” bu suyu boşalttıklarını söyleyerek, bana “Hiç uğraşma al bir tane dalgıç pompa, o dağ suyunu kanalizasyona ver, kurtul” diye tavsiyede bulunmuştu.

Bir gün öncesi asansör boşluğunda yaklaşık bir ton suyu itfaiye dışarı boşaltınca, ertesi gün sabaha kadar tekrar bir ton su birikmişti. Bu tavsiyeye uysam ben her gün motoru çalıştırmam gerekecekti.

Böyle yapmadım da büyük bir suç işleyerek “özel bir şahıstan” bilgisayarlı su kaçağı taraması yaptırttım. Kaçak suyun “MASKİ İÇME SUYU” olduğunu tespit ettirttim. Şimdi bu özel şahsa ödediğim meblağı alabilmek için 2 senedir davalığız.

Alıp bir tane dalgıç pompa günde 1 ton MASKİ suyunu vereydim kanalizasyona, böylece 2 senede yaklaşık 700 ton suyu kanalizasyona akıtsaydım sorun yoktu. MASKİ SUYU olduğunu tespitimle böyle bir kayıptan kurtardığım için PLAKET vereceği abonmanını MASKİ, MAHKEMEYE veriyor. Bunlar nasıl hukukçu? Bunlar nasıl yönetici? Ben anlayamadım. Bana ayrıcalıklı davranılsın demiyorum. Bana bari zulmedilmesin diyorum.

“Canı sopa isteyen keçi, çobanın değneğine sürtünürmüş."

Bundan sonra MASKİ benim merceğimin altında. Her gözlemimi sizlerle paylaşacağım. Onlara sadece şunu söyleyeyim:

Önümüzdeki Mesir Şenlikleri akabinde Başkan Ferdi Zeyrek’le görüşeceğim. Bu görüşmeyi de burada paylaşacağım inşallah.

ASANSÖR BOŞLUĞU TEKRAR SU İLE DOLDU!..

Mahkemelik olduğumuz su kaçağı tekrarladı. 18 Nisan Perşembe günü asansör bozuldu. Bugün (19 Nisan) asansörcümüz:

-“Abi burada 1,5 ton su var” dedi.

Bugün (19 Nisan 2024) MASKİ ‘yi aradım. MASKİ”nin suyu asansör boşluğunu doldurduğunu söyledim. Arızayı kayda aldılar. 

Bundan sonraki gelişmeler ilginç.

Akşama doğru, İtfaiyeden aradılar. Aramızda geçen konuşma:

-”Kanal Suyunuz çekilecekmiş, ne zaman gelelim”

-“Kanal Suyu değil, MASKİ suyu”

-Bize öyle denmişti”

-“Kardeşim 2 sene önce saati 360 TL dan bu suyu boşalttınız. Daha o parayı MASKİ’den alamadım. Bu sene kaça boşaltıyorsunuz?”

-“Abi bir saati 1.180-TL“ (Yahu 2022 fiyatı ile 2024 fiyatına bakar mısınız?)
-“Kardeşim MASKİ suyunun kaçağı benim asansör boşluğuma dolacak, ben bunu boşalttırmak için İtfaiyeye 1.180-TL ödeyeceğim. MASKİ’nin bana verdiği zararı neden ben tasfiye edeyim? 2 senedir yaptığım masrafı alamadım.”

Ne âlâ memleket. Bu nasıl mantık yahu?

Derken ben bu suyu bedavaya nasıl boşaltırım diye düşünürken asansörcü:

-“Abi 1.180 TL çok. 500-600 TL ya bu işi yapanlar var. Ben sana bulabilirim. Hatta istersen bu dalgıç pompadan al. İki bin liradan başlıyor, cins ve kalitesine göre fiyat artıyor. Abi ikinci el de bakılabilir daha da hesaplı olur” dedi

Şimdi ikinci el “Dalgıç Pompa arıyorum” MASKİ suyunu kanalizasyona akıtacağım. Artık asansör boşluğu tekrar dolsa da dolmasa da Şef Murat’ın başta yaptığı tavsiyeye uyacağım. Nihayet bir komşumda “dalgıç pompa” varmış. Yarın onu kullanacağım. İtfaiyeye 1.180 TL ödemeden suyu tahliye edeceğim.

Ama ikinci el “dalgıç pompa” arayışım devam ediyor.

Bu yazıyı yazarken saat 23.12 de telefonum çaldı. 0553 lü bir numaradan:

-”Efendim iyi geceler. Geç saatte rahatsız ediyorum”

-“Estağfirullah, buyrun”

-“Efendim MASKİ”den arıyoruz. Çekilecek suyunuz varmış. Onu çekmeye geleceğiz de efendim.”

-“Buyrun gelin”

-“Bizi karşılarsanız, memnun oluruz”

-“Tabii karşılarız, gelebilirsiniz”

Benim gibi siz de şaşırdınız mı bilmiyorum. Nihayet telefonun üzerinden yaklaşık iki saat geçti. Gece 24 ü geçtiği için gün döndü;  20 Nisan oldu. 00.53 de tekrar telefon çaldı. Gerçekten geldiler. Ekibin başı, son derece saygılı idi. Bu saatte rahatsız ettiğinden dolayı hakkınızı helal edin, diyordu. 

-“Biz kanalizasyona bakıyoruz. İçme suyuna değil. Burasını itfaiye çekmemiş. O yüzden bizi görevlendirdiler” dedi. Gözlemlediğim davranıştan farklıydı. Ferdi Zeyrek esintisi herhalde. MASKİ’den gelen güzel gelişmeleri de paylaşacağım.

Bu arada asansör boşluğuna sızıntı devam ediyormuş. Elimdeki emanet dalgıç pompayı da kullanacağım.

Şaka değil, ikinci el dalgıç pompa arayışım da devam ediyor.

Ben bir Köroğlu bir Ayvaz bu ay 870.-TL su faturası ödeyeceğim. Kaçak suyunu haber vermeyeceğim, kanalizasyona fora edeceğim.  

Hepinize iyi Pazarlar efendim...