Çetin ÖZSAĞLAMLAR

19.Yüzyılın Ortaların da İzmir

19. Yüzyılın ortalarından itibaren uluslararası ticarette önemi hızla artan İzmir, yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı İmparatorluğunun ihracat açısından en önemli kentiydi.

İthalatta ise İstanbul’dan sonra ikinci sırada yer almaktaydı. Büyük bir değişim ve gelişim sürecine giren şehirde bir yandan liman inşaatlarına hız verilmiş diğer yandan Aydın ve kasaba (Turgutlu) demir yollarıyla Avrupa’nın ticaret kapısı olmuştu. Şehir içinde aydınlatma ve yol genişletme çalışmaları gibi bir dizi sorun ile boğuşmak zorunda kalan yerel yöneticilerin yanı sıra yabancı tüccarlar da İzmir’in bir an önce belediye kurumlarına kavuşması gerektiğini, İstanbul nezdinde dile getirmeye başladılar. 1867 yılına gelindiğinde Babıali, İzmir’in bu haklı talebini uygun görerek belediyenin kurulmasına onay verdi. Kasım 1867 de fermanla İzmir’in belediye teşkilatının kurulması onaylandı. Tanzimat’a kadar şehirlerde birinci derece de söz sahibi olan kadılar, II. Mahmut’un yeniçeri ocağını kaldırmasından sonra eski konumunu yitirmiş ve görev alanları daralmıştır. Değişen şartlar neticesinde öncelikle ticaret yollarında bulunan şehir ve kasabalardan başlamak üzere, yerel yönetimler ön plana çıkarılmaya başlandı. Bu yerlerde belediye ve meclisleri Tuna vilayetleri örnek alınarak yeni  yapılanmalara  gidildi.

1867 Yılında İzmir Belediyesinin Kurulması

1864’de kabul edilen Vilayet Nizamnamesi ile taşradaki Vilayet ve Kaza merkezleriyle Kasabalar da belediyelik kurumunun yapılanması için valilere yetki verilmişti. Nüfusu kırk bini geçen büyükşehirlerde her kırk bin için ayrı bir belediye kurulması, İstanbul örnek alınarak kabul edilmiş, kasaba ve büyük köylere kadar, uygun görülmesi halinde belediye kurulması tavsiye edilmişti. İllerde oluşacak meclisler etnik yapı göz önünde tutularak düzenlenecekti. İzmir için öngörülen asil Meclis üye sayısı sekiz idi. Bunlardan dördü Avrupalı, ikisi Osmanlı tebaasından Türk  diğer ikisi de yine Osmanlı tebaasından bir Hıristiyan ve bir Yahudi olacaktı. Meclis üyeliği sekizi asil, toplam yirmi dört üyelikten oluşacak, sekizin dışında diğer ilk sekiz birinci yedekler, sonuncu sekiz ise ikinci yedek üyelikleri oluşturacaktı. Meclis üyelerinde aranan şartlar ise seçime gireceği şehirde oturuyor olması, yirmi beş yaş üzerinde olması, okur, yazar olup herhangi bir suçtan hüküm giymemesi ve şehirde evi emlak ya da arazisi bulunmasıydı. Dört yıllığına seçilecek üyelerden iki yılda bir, iki üye yenilenecekti. Vali asil üyeliğe seçilen sekiz meclis üyesinden, aldığı oy çokluğuna bakmadan, içlerinden birini belediye reisi olarak atama yetkisine sahipti. Belediye reislerinin devlet memuru statüsüne sahip olmaları uzun bir süre devam etti.

Aydın Vilayeti Merkez Sancağı İzmir’de Haziran 1868 Belediye Meclisi ve Belediye Reisi Seçimi

Aydın Vilayet Valisi hekim İsmail Paşa, yukarı da belirtilen özellikleri taşıyan iki yüz kişiyi vilayette bir araya getirir. 1868’de Haziran ortalarında toplanan iki yüz kişi arasında görüş ayrılıkları çıkar ve validen süre isterler. Seçimin bir hafta geriye bırakılma talipleri vali tarafından kabul edilir. Seçime giderken ortaya üç grup çıkmıştır bu gruplar Avrupalı Tüccarlar, Rumlar ve Osmanlı tebaasında olan Türk tüccar ve eşraftır bu üç grubun uzlaşmaları istenir. 1 Temmuz 1868’de yeniden toplantı yapıldığı n da sayı iki yüz yirmiye düşer. Vali tüm itirazlara rağmen seçimi gerçekleştirir iki yüz yirmi kişi arasından yirmi dört kişi seçilir. Bundan sonra alınan oylara göre sekiz kişilik asil ve yedek üyeler belirlenir. Vali Hekim İsmail Paşa, Meclisi toplantıya çağırır. Ancak üç ay boyunca belediye meclisi bir kez bile toplanıp karar alamaz bunun üzerine Hekim İsmail Paşa durumu İstanbul’a arz ederek meclisin feshini ister. İzmir’de daha ilk seçimlerde menfaat grupları oluşmuş ve meclis çalışmalara geçemeden fesh edilmiştir. Meclisin görevlerini vilayete bağlı bir büro şeklinde 1874 yılına kadar valilik yürütecektir.