AK Partili Doğruer'den iç rahatlatan aşı yorumu

AK Partili Doğruer'den iç rahatlatan aşı yorumu

AK Partili Doğruer'den iç rahatlatan aşı yorumu Kınık’ın doktor belediye başkanı AK Partili sadık Doğruer, Türkiye’nin gündeminden düşmeyen aşı güvenilir mi sorusuna bana deseler ki, buyur, yarın gel sabah gider aşımı olurum yanıtını verdi

AK Partili Doğruer, 5 yıl hekimlik yapan doğruer, tüm dünyanın kovid-19 virüsü ile savaş halinde olduğuna dikkat çekti. Kendisine de aşı yaptıracağını, çağırıldığı ilk gün aşı olmaya gideceğini belirten Dr. Sadık Doğruer, “Hekim kimliğimle hastanede olsam, bugün aşı vurulmuştum. İdareci kimliğimle büyük ihtimalle ikici etabı bekleyeceğim. Ama bana deseler ki, ‘Buyur, yarın gel’ sabah gider aşımı olurum, hiç tereddüttüm yok. Çünkü pandemideyiz. Bizler ,kızamık, çiçek, tüberküloz, tetanos, difteri, kabakulak gibi bugüne kadar yapılmış bakteriyel ya da viral aşılarla büyüdük. Yan etkisiz bir şey yoktur. Koruyuculuk oranı olarak yüzde 91 denildi, başka bir yerde ise yüzde 50 olarak ifade edildi. Kavgada yumruk sayılmaz derler ya, Pandemi olmasa belki araştırma için fazlar bir miktar daha uzun tutulabilirdi. Şu an bir savaş halindeyiz. Savaş cerrahisinde siz ateş ediyorsunuz, karşı taraf size ateş ediyor. Yani bir laboratuvar ortamı yok şu an. Pandemi tüm dünyayı etkiledi, aşı bulunmuşsa bu bir nimettir. Bilimsel metotlar olan FAZ 1,2,3 süreci gerçekleşti belki biraz hızlı oldu ama baktığınız zaman bilim kurulu yaptırdı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca yaptırdı. Bakın, bugün Cumhurbaşkanımıza suyu verdiğinizde içirmiyorlar, birçok testten geçiriyorlar. Belediye ziyaretinde bize geldiklerinde aşçısı bile geliyor. Cumhurbaşkanımıza da bu aşı yapıldıysa, aşının güvenilirlik tartışması bence artık yoktur” diye konuştu.

“YOĞUN BAKIM ŞARTLARINI SORACAK MIYIZ?”

Tüm dünyanın sağlık mücadelesi içinde olduğunu anlatan Doğruer, “Bilimsel tartışmaya ben her zaman açığım ama bilim insanlarımız, bilim kurulu üyeleri de yaptırdı. Pandemi bu, kötü senaryoda bu aşıları yapmadığımızı varsayalım. Aynı anda yoğun bakımlara gitsek, solunum cihazına bağlanmak için sıra beklesek ve sırada da ağırlaşsak, doktorun hastayı seçmesi gibi bir kötü bir sürece düşülse bizler, ‘Yoğun bakımınız şartları nasıl’ diye soracak mıyız? Yoğun bakım doktorunun bilimsel niteliği, niceliği nasıl diye araştırma mı yapacaksınız? Bulduğunuz yere gideceksiniz. Bugün bu kötü senaryonun engellenebilmesi için bir aşı bulunduysa bu bir nimettir. Bu aşıyı yaptırmamak hiç mantıklı değil. Hastanın hekimini seçme hakkı vardır ama Pandemi de bu hakkın kullanımı çok fazla mümkün olmaz. Siz bugün solunum sıkıntısı yaşasanız sizi boş olan yere, bulunan yere yatıracaksınız. Çünkü şartlar böyle, hangi doktor, hangi hastane, hangi cihaz seçme hakkınız yok” dedi. “BELKİ GÜNCEL TAKVİME BİLE GİRECEK” Aşı yaptırmama koşulunda, evden hiç çıkılmaması gerektiğine vurgu yapan Başkan Dr. Sadık Doğruer, “Hastanın tedaviyi reddetme hakkı vardır. Siz buraya gelirsiniz ‘Aşı olmayacağım’ dersiniz. Bir başka kişiye saygımızdan bizler maske takıyorsak, topluma saygımızdan da aşıyı yaptırmalıyız. Şu olabilir, emeklisinizdir, ekonominiz iyidir, hiç dışarıya çıkmadan yaşayabileceksinizdir. Aşıdan korktunuz, panik oldunuz, aşıyı yaptırmadınız. Bu durumda sokağa çıkmamanız gerekir. Kendinizi de bir başkasını da riske atmamak için hiç çıkmamanız gerekir ama bu yaş grubundakilerde başka riskler var. Yakalandığında daha ağır bir süreç geçirdikleri ve ölüm riskleri fazla olduğu için onlar da bu sebeple mutlaka aşı yaptırmalılar. Dolayısıyla bu aşı herkese lazım. Aşı konusunda benim hiç tereddüdüm yok, keşke geçen kış bulunsaydı. Bu kadar insan ölmeseydi. Belki bu aşı önümüzdeki yıllarda güncel takvime bile girecek” açıklamasında bulundu.

“GAZETİCELER DE ÖNCELİKLİ AŞI GRUBUNDA OLMALI”

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen ve CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel’in “Gazeteciler de öncelikli grupta yer almalı” çağrısının hatırlatılması üzerine, değerlendirmede bulunan Doğruer, “Öncelikli grupta gazeteciler de olmalı tabi ki. Meslek gereği gitmek zorunda olan, haber peşinde koşturan risk grubunda bulunuyorlar. Yangın, sel gibi afetlerde herkes üst katlara koştururken, gazeteciler alt katlara koşturuyor. Savaşta asker alandan, doktor hastaneden, gazetecide haberden kaçamaz. Bu nedenle risk grubundasınız ve kalabalık yerlere gidiyorsunuz. Çok coğrafya gezmek zorundasınız, bugün Kınık’tasınız yarın başka bir ilçedesiniz. Yani virüs olarak düşünürsek dolaştığınız bir hinterlant var. Yarın sabah nereyi dolaşacağınızı bilmiyorsunuz, haber çıktı, gideceksiniz. Öncelikli aşı grubunda sizler de olmalısınız” ifadelerini kullandı.

Kategorideki diğer haberler