İZMİR ÖZGÜN-DER’DEN GAZZE DİRENİŞİNE COŞKULU DESTEK!..
Gazze'de tarihin en büyük katliamlarından birisini gerçekleştiren terör devleti İsrail ile mazlum Gazze halkını temsil eden Hamas arasında varılan ateşkesin ardından, Gazze direnişine destek amacıyla İzmir Özgün-Der tarafından geniş katılımlı bir dayanışma etkinliği gerçekleştirildi. İzmir Konak Meydanı’nda düzenlenen etkinlikte, Yalı Camii’nde kılınan ikindi namazı sonrası meydanda bir araya gelen kalabalık, Gazze mücahitlerinin İsrail’in katliamlarına karşı onurlu mücadelesine selam gönderdi.
Etkinlikte yapılan konuşmalarda, İsrail’i ateşkes masasına oturtan esas gücün 15 aydır direnen Gazze halkı olduğu ifade edildi. Özellikle kadın, çocuk, yaşlı demeden direnişin her alanında yer alan Gazze halkının bu onurlu ve kararlı duruşu, katılımcılar tarafından büyük bir coşku ve tekbirlerle takdir edildi.
Katılımcılar, direnişi selamlayarak İsrail ve işbirlikçisi ABD’nin zulmüne karşı birlik mesajları verdi. Özgün-Der yetkilileri, Gazze halkının direnişinin tüm mazlumlar için ilham kaynağı olduğunu vurgularken, zulme karşı dayanışmanın önemine dikkat çekti.
“GAZZE, ONURLU DİRENİŞİYLE ZAFER KAZANDI”
Hamza Akdeniz’in sunuculuğunda gerçekleşen etkinlikte yapılan konuşmalarda, ateşkesin Gazzeli mücahitlerin azmi ve sabrı sayesinde gerçekleştiği ifade edildi. İsrail’in, Gazze halkının kararlı duruşu karşısında boyun eğmek zorunda kaldığını belirten konuşmacılar, bu zaferin sadece Gazze’nin değil, adalet arayan tüm insanlığın zaferi olduğunu dile getirdi.
GAZZE DİRENİŞİ ÖRNEK GÖSTERİLDİ
Etkinlik, Hamza Akdeniz’in sunumuyla başladı. Akdeniz, 15 aydır direnen Gazze halkının insanlık tarihine unutulmayacak bir onur ve direniş dersi verdiğini vurguladı. Konuşmasında, Gazze’nin soykırım ve saldırılara rağmen boyun eğmediğini belirterek, “Gazze, tarih boyunca karşılaşılan en acımasız saldırılara sabır ve tevekkülle direnmiştir. Bu zafer yalnızca Gazze’nin değil, adalet arayan tüm insanlığın zaferidir. Bugün bu meydandan bir kez daha haykırıyoruz: Hamas eğilmez, Gazze yenilmez!” dedi.
ŞEHİT İSİMLERİ TEK TEK ANILDI
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Hamza Akdeniz, direnişin simge isimlerini anarak, kalabalığın coşkusunu artırdı. Akdeniz, “İsmail Haniye, Muhammed Daif, Yahya Sinvar, Ebu Ubeyde…” diye seslendiğinde, topluluk hep bir ağızdan “burada!” diye haykırarak karşılık verdi. Bu anmanın ardından meydanı dolduran kalabalık tekbirlerle direnişi selamladı.
KEMAL SONGÜR: “BATI’NIN İKİYÜZLÜLÜĞÜ BİR KEZ DAHA GÖRÜLDÜ”
Etkinlikte konuşan Kemal Songür ise Gazze mücadelesinin tüm İslam dünyasına ve mazlum coğrafyalara örnek teşkil ettiğini belirtti. Songür, “Gazze’nin direnişi, Batı’nın medeniyet iddiasındaki ikiyüzlülüğünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu zafer, şehitlerin ve direnişçilerin emanetidir. Allah, İslami değerleri hayatına yerleştirenlere zafer nasip eder. Bugün burada Gazze’nin kahraman annelerine, yiğit evlatlarına ve azimli erlerine selam gönderiyoruz” ifadelerini kullandı.
BASIN AÇIKLAMASIYLA DİRENİŞE DESTEK VURGUSU
Mehmet Gültekin’in şiir okumasının ardından Seyit Yıldırım tarafından okunan basın açıklamasında, Gazze direnişi selamlandı ve zulme karşı mücadelenin devam etmesi gerektiği vurgulandı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Gazze, onur ve sabır abidesi olarak tüm dünyanın gözleri önünde bir destan yazmıştır. Bebekler, kadınlar, yaşlılar dahil masumlar katledildi, şehirler yıkıldı, insanlar evsiz ve çaresiz bırakıldı. Ancak tüm bunlara rağmen Gazze halkı direnişten vazgeçmedi, zalimlere boyun eğmedi. Bu duruş, soykırımcıları ve destekçilerini mağlup etmiştir. Bugün burada bu zaferi kutlarken, zalime karşı duruşumuzu ve mazlumun yanında oluşumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.”
Açıklamada ayrıca, mücadelede rehavete kapılmadan devam edilmesi gerektiği de vurgulanarak, şu mesajlar paylaşıldı: “Bugün bir zafer kazandık ama mücadele bitmedi. İbadetlerimize, dualarımıza, infaklarımıza ve direnişimize devam etmeliyiz. Kardeşlik bilincini ve ümmet dayanışmasını güçlendirerek zulme karşı birliğimizi korumalıyız. Çünkü bu zafer yalnızca bir başlangıçtır.”
GAZZE DİRENİŞİ İÇİN DUALAR EDİLDİ
Eylem, katılımcıların Gazze halkı ve şehitler için yaptıkları toplu dualarla sona erdi. Etkinlik boyunca sık sık “Hamas eğilmez, Gazze yenilmez!”, “Hamas’a selam, direnişe devam!” sloganları atıldı.
Gazze’ye yönelik dayanışma etkinliklerinin devam edeceği ifade edilirken, katılımcılar tüm İslam coğrafyasına yönelik zulümlere karşı durmanın önemine vurgu yaptı. Özgün-Der yetkilileri, bu tür organizasyonlarla dayanışmayı artırmayı ve kamuoyunun dikkatini bu meseleye çekmeyi amaçladıklarını belirtti.
Seyit Yıldırım’ın okuduğu basın açıklamasının tam metni:
Bismillahirrahmanirrahim,
Selam, Allah’ın dinine tabii olanlara, hak yolda gayretle çalışanlara ve izzetli direnişi seçenlere olsun! Selam olsun Aksa Tufanına, Gazze’nin izzetli halkına, şehit liderlerine, yiğit erlerine ve direnişe destek veren tüm ülkelere, halklara, yapılara ve camialara…
7 Ekim Gazze Direnişi ve Aksa Tufanı başladığı günden bugüne gerektikçe ve imkân buldukça haksızlığa, zulme karşı olan duruşumuzu göstermek, mazluma destek vermek, zalimleri telin etmek ve yerine göre ümmetin sevinçlerini paylaşmak için sahaya indik. Bu bazen miting, basın açıklaması, yürüyüş; bazen dua, seminer, yardım kampanyası şeklinde oldu. Herkes şahit olsun ki, mazlumu savunmada veya zulme uğrayanın yanında olma noktasında renk, dil ve din ayrımı yapmadık. Çeçenistan, Bosna, Doğu Türkistan, Mısır, Sudan, Yemen, Suriye, Filistin ve tüm mazlumlar için haykırdık, tavrımızı ortaya koyduk, bilendik, direndik, maddi manevi destek sunmaya çalıştık.
Welillahilhamd!
Bugün de buraya bir sevinci, bir zaferi paylaşmak için toplandık. Bu sevinç ve zafer özelde Gazze ve HAMAS’ındır. Genel bağlamda ise tüm ümmetin ve vicdanı Gazze’den yana olan, Gazze için tepkisini veren herkesindir. Filistin yani Gazze; tarihin kaydettiği en vahşi ve acımasız saldırılara maruz kaldı. Şehir yakıldı, yıkıldı, virane oldu. Bebekler, çocuklar, gençler, kadınlar ve yaşlılar en korkunç bir şekilde katledildi. Evler, okullar, camiler, hastaneler ve bilumum kurum ve kuruluşlar bombalandı. İnsanlar evsiz, barksız, ilaçsız, susuz ve aç kaldı ama tüm dünya gördü ki bu tevekkül, sabır, tahammül, direniş ve onur abideleri başlarına ateşler de yağsa pes etmeyecek, etmedi.
Gazzeliler, cümle istikbara diz çökmedi, boyun eğmedi, Allah’tan ümidini kesmedi, bir an direnişi elden bırakmadı. Ve soykırımcı düşmanın, dönek siyonistin, barbar ABD’nin, yalaka liderlerin ve tebelleş işbirlikçilerin burnunu yere sürttü…
İzzetli duruş, onurlu tavır, şerefli ölümün mükâfatı ancak Allah’ın yardımı, sevindiren zafer ve ferahlatan fetihlerdir.
La galibe illa Allah.
Direnişiniz ve zaferiniz kutlu olsun Ey Gazze’nin azimli anneleri, yiğit erleri ve kahraman evlatları!
Ve onlara fiili ve kavli destekte bulunanların da direnişi ve zaferi kutlu olsun!
Ve Gazze direnişine seyirci kalanlar, sabote etmek için uğraşanlar, bir boykotu dahi gereksiz görenler, siyonizme ağız salyalarıyla övgü yağdıranlar! Siz, bu saatten sonra hangi yüzle yeryüzünde dolaşacaksınız. Yazıklar olsun size, zihniyetinize ve size alkış tutanlara! Ve ey siyonist, emperyalist ve kukla yöneticiler! Bu dünyada rezil oldunuz; ama inanın cehennem alevi sizi çepeçevre saracaktır. Dünyada birbirinize yaranamadığınız gibi ahirette de yaranamayacaksınız. Dünya rüsvaylığınız, mağlubiyetiniz daim olsun! Cehennem azabınız ateşiniz bol, yakıcı ve kalıcı olsun!
Ya Rabbi! Sen şahit ol ki, biz seninleyiz, yolun üzereyiz, hakkın yanında ve destekçiyiz! Allah’ım; izzet senindir, peygamberindir ve dinine sahip çıkan gerçek müminlerindir. Ya Rabbi! Sevincimiz daim, zaferlerimiz kaim ve fetihlerimiz lillah için olsun! Ya Rabbi Sen, bu konuyu ayette bize şöyle ilan ediyorsun:
قُلْ هَلْ تَرَبَّصُونَ بِنَٓااِلَّٓا اِحْدَى الْحُسْنَيَيْنِۜ وَنَحْنُ نَتَرَبَّصُ بِكُمْ اَنْ يُص۪يبَكُمُ اللّٰهُ بِعَذَابٍ مِنْ عِنْدِه۪ٓ اَوْ بِاَيْد۪ينَاۘفَتَرَبَّصُٓوا اِنَّا مَعَكُمْ مُتَرَبِّصُونَ
De ki: “Bizim için siz, (şehitlik veya zafer olmak üzere) ancak iki güzellikten birini bekleyebilirsiniz. Biz de, Allah’ın kendi katından veya bizim ellerimizle size ulaştıracağı bir azabı bekliyoruz. Haydi bekleyedurun. Şüphesiz biz de sizinle birlikte beklemekteyiz.” (Tevbe: 52) İşte beklediğimiz sevinç, mutluluk tam olmasa da gerçekleşti. Allah’a hamd olsun!
İşte umduğumuz zafer, kalıcı zaferlere müjde umuduyla bizi bir araya getirdi. Allah’a hamd olsun! Siyonizmin, büyük şeytan ABD’nin ve bilumum şer güçler bu ateşkes ile yenilgilerini, hiçliklerini, acizliklerini kabul etmiş oldular. Direniş, her yerden onların burnunu yere sürttü. Allah’a hamd olsun! Bugün mutluyuz, bugün sevinçliyiz, bugün zafer muştusuyla alanlardayız; çünkü Allah’ın vaadi haktır. Allah’tan yana umudumuzu hiçbir zaman yitirmedik ve yitirmeyiz. O, bize bugünleri gösterdiği gibi daha büyük müjdelere eriştireciktir bizleri. Buna inancımız tamdır ve O’na hamd olsun! Ama bu sevinçler, kazanımlar ve zaferler bizi gevşetmemeli, tembelliğe itmemeli ve rehavete götürmemelidir. “Fe izzafereğtefenseb ve ila Rabbikeferğeb” ayetinin sırrınca bir işi bitirince başka hayırlı bir işe koyulmalıyız. Bu vesileyle; İbadetlerimize devam, dualarımıza devam, secdelere devam, zulme karşı bilenmeye ve direnmeye devam, infaka devam, boykota devam, okumaya devam, hikmetle davranmaya devam ve kardeşliğe devam, tüm mezhebi ve ırki ayrılıklara inat kardeşlik bilinci ve ümmet bilinciyle hareket edenler kazanacak deki ey zalimler yenileceksiniz ve cehenneme sürüleceksiniz!"